Asbest Tespit ve Söküm Uzmanlığı

ASBEST TESPIT VE SOKUM UZMANLIGI

Asbest Tespit ve Söküm Uzmanlığı

Asbest nedir, korkmalımıyız?

Asbest Anadolu’nun birçok yöresinde bulunmakta ve halkımız tarafından bilinçsizce kullanılmaktadır. Köylüler, asbesti evlerinin damlarına sermek, evlerini badana yapmak için ve küçük çocuklarda pudra yerine kullanırlar. Amasya bölgesinde ve Kayılar yörüklerinde ise bebekler, höllük toprağı olarak bilinen ısıtılmış asbestle sarılmaktadır. Bu uygulamalar sırasında havaya karışan asbest lifleri yoğun şekilde solunur. Asbest, onu topraktan çıkaran ve kullanan köylülerden başka, asbestin kullanıldığı endüstri alanlarında çalışan işçiler için de çok zararlıdır. Diyarbakır’ın Çermik ve Çüngüş, Eskişehir’in Mihalıççık, Kaymaz ve Çifteler, Denizli’nin Tavas, Kütahya’nın Aslanapa ve Gediz, Konya’nın Ereğli, Halkapınar, Karaman’nın Ayrancı, Sivas’ın Yıldızeli, Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Büyüktatlı ve Şarkışla, Şanlıurfa’nın Siverek Elazığ’ın Maden ve Palu ilçeleri ülkemizde asbeste bağlı hastalıkların sık görüldüğü yerlerdir. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, kansere neden olan asbestin, Türkiye’de üretim, kullanım, piyasa arzı ile asbest içeren eşyaların piyasaya arzını 31 Aralık 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasakladı. Asbest ya da amyant, ısıya, aşınmaya ve kimyasal maddelere çok dayanıklı lifli yapıda kanserojen bir mineral. Halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle de bilinir
3.000′ den fazla kullanım alanı olan asbestten, özellikle gemi, uçak, otomobil sanayiinde, makine konstrüksiyonlarında yağlayıcı madde ve sızdırmazlık elemanı olarak, inşaat sektöründe, ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak yararlanılmıştır.

Bir doğal silikat minerali olan asbest maddesinin, ısıyı iletmemesi yani iyi bir izolasyon maddesi olması nedeniyle kullanımı çok eski çağlarda başlamıştır. Arkeolojik çalışmalardan elde edilen bilgiler doğrultusunda asbest tespitinde kullanımının 2500 yıl öncesine dayandığı bilinmektedir.
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından sonra ısıyı ve elektriği yalıtması, sürtünmeye ve asit gibi maddelere dayanıklı olması nedeniyle sihirli mineral olarak tanınmaya başlanmıştır. Fakat yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra insan sağlığına önemli zararlar veren kanserojen bir madde olduğunun tespit edilmesi ile asbest maddesi için öldürücü toz tanımlaması yapılmıştır.

Mineralin adı antik Yunancada “suya doymaz” anlamına gelen “asbestos” kelimesinden gelir. Bazı Avrupa ülkeleri asbestos yerine Latince “lekesis” anlamındaki “Amiantos” kelimesini kullanırlar. Romalılar ölen insanların yakıldıktan sonra küllerini toplayabilmek için amiantos dedikleri lifsel maddeden yapılmış bir örtü içinde yakarlarmış. Bu şekilde, hem ölenin külü kolay toplanır ve hem de kullandıkları örtü yanmamış olarak kalırmış. Finlilerin 4.000 yıl önce ülkelerinde bulunan antofillit asbest karışımı killerden çanak, çömlek gibi kaplar yapmak için kullanırlarmış. Çinliler de 3.000 yıl önce uzun lifli beyaz asbestten giysileri ve tapınaklardaki kandillerin fitillerini de aynı malzemeden yaptığı tarih kitaplarına geçmiştir. Savaşlarda kalelerin savunulmasında düşman askerlerine atılan sıcak su ve yağlardan korunmak için asbestten yapılmış savaş giysileri kullanılmıştır. Asbest yüzyıllar boyu ve yaygın bir şekilde kullanıldığı halde, meydana getirdiği sağlık sorunları yirminci yüzyılın başında anlaşılmaya başlamıştır. Bunun sebebi, solunduktan sonra yaptığı hastalığın ortaya çıkması için 40 yılı aşan bir enkübasyon süresine gerek olması ve eski dönemlerde insanların şimdikinden çok kısa yaşamalarıdır

Beyaz asbest: Beyaz asbest olarak bilinen krisotil, yılantaşından elde edilir. Birçok ülkede kullanımı tamamen yasaklanmıştır. ABD’de ve bazı Avrupa ülkelerinde çok kısıtlı kullanımına izin verilir. Oldukça esnek olduğu için kumaş yapımında da kullanılabilir. CAS no’su 12001-29-5’tir.vede evlerıncatılarında kullanılmaktadır.
Kahverengi asbest: Kahverengi asbest olarak bilinen amosit daha çok Afrika’da çıkarılır. Kimyasal formülü Fe7Si8O22(OH)2 olan amosit de diğer asbest türleri gibi çok tehlikelidir. CAS no’su 12172-73-5’tir.
Mavi asbest: CAS no’su 12001-28-4 olan krosidolit başlıca Afrika ve Avustralya’da çıkarılır. Kimyasal formüllerinden biri Na2Fe2+3Fe3+2Si8O22(OH)2 olan krosidolit en tehlikeli asbest türü olarak bilinir.
Beyaz, kahverengi ve mavi asbest dışında başka birçok asbest türü de doğada bol miktarda bulunmaktadır. Bu asbest türlerinin kayıt edilmesi ve sınıflandırılması çalışmaları halen devam etmektedir