Bakanlık İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki sorunları hızlı ve etkin bir şekilde çözüme kavuşturmak, bu alanda yapılan faaliyetlerin niteliğini artırmak ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun uygulanmasını kolaylaştırmak için projeler bazında çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Bu kapsamda 2013-2015 yılları arasında 34 projeye, yaklaşık 35 milyon lira bütçe ayırdıklarını belirten Özer, “2016 yılından itibaren yaklaşık 7 milyon lira maliyetli, 15 yeni projenin hayata geçirilmesini hedefliyoruz” dedi.
Projeleri oluştururken Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri (KOBİ) hedef aldıklarını ifade eden Özer, iş kazalarının çoğunluğunun bu işletmelerde meydana geldiğini söyledi.
Özer, “Maalesef ülkemizde 2014 yılında iş kazalarında bin 600 insan kaybettik. Bu, ‘her 100 bin kişide 10 kişiyi kaybediyoruz’ demektir. Halbuki 2012 yılında bu rakam, 100 binde 6’ya düşmüştü. Ancak elim Soma ve Ermenek faciaları, asansör kazası gibi peş peşe gelen felaketlerle bu rakam 100 binde 10’a çıktı” diye konuştu.
“700 bin iş yerinin 300 bininde iş güvenliği uzmanı var”
Bunun çok üzücü, hiç arzu etmedikleri bir durum olduğunu belirten Özer, “Halbuki bizim hedefimiz, yakın zamanda 100 binde 4’lere, 3’lere indirip, nihayetinde 100 binde 1’lere indirmekti ama tersi oldu maalesef, 2013-2014 yıllarında artış gözlendi. Şu anda 100 binde 10 gibi çok kötü bir rakamla karşı karşıya kaldık” değerlendirmesinde bulundu.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıktıktan sonra, “Kanun çıktı ama iş kazaları azalmıyor” yönünde eleştirilerin geldiğini dile getiren Özer, “Kağıt üzerinde yazının sihirli bir özelliği yok ki. Okumazsanız orada kalır. Uygulamazsanız bir etkisi olmaz. İşte iş sağlığı güvenliği kültürünün gelişmesi, farkındalığın ortaya çıkarılması dediğimiz olgu bu. O kağıdı okuyup, hayata geçirmek” diye konuştu.
Özer, 700 bin iş yerinden sadece 300 bininde iş güvenliği uzmanı olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Yüzde 50’yi bile yakalayamamışız. Bu gidişatla azalmasını beklemek mümkün değil. Ama kültürde bir gelişme var mı? Farkındalıkta bir gelişme var mı? Var ama biz istiyoruz ki daha hızlı olsun. Bunu nasıl hızlandırabiliriz, işte projelerimizle bunları yapmaya çalışıyoruz. Bizim çok önem verdiğimiz projelerimizden birisi olan ‘İş yerlerinde Güvenli ve Uygun Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımının Teşvik Edilmesine Yönelik Araştırma ve Destek Projesi’ni yarın tanıtımını yaparak hayata geçiriyoruz.”
“Uygun eldiveni vereceksin”
Projenin uygulanmasında pilot il olarak Ankara’nın belirlendiğini aktaran Özer, projeyle metal, maden, boyahane, plastik ve ahşap sektörlerinde faaliyet gösteren 125 iş yerinde, kişisel koruyucu donanımların (eldiven, baret, iş elbisesi, ayakkabı gibi) kullanım seviyelerinin belirlenmesi, doğru donanımların kullanımı konusunda danışmanlık, bilgilendirme, teşvik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve rehber hazırlanmasının amaçlandığını anlattı.
Doğru ve uygun donanım kullanımına ilişkin örnek veren Özer, “Bir iş yeriniz var, asit benzeri bir kimyasalla çalışıyorsunuz. Buharlaştığı için maske gerekir, bedeninize sıçradığı için koruyucu gerekir, elinizle dökeceksiniz eldiven gerekir. İşverenimiz bir eldiven alıyor, en ucuz Çin malı. Vatandaş daha işe dokunmadan eldiven delik deşik oluyor. Diyor ki, ‘eldiven verdim ama iyi kullanmamış.’ Öyle değil, sen uygun eldiveni vereceksin, kullandığın hammadde, kimyası ne ise, bu kimyaya dayanıklı eldiven vereceksin. Ayrıca işçinin eline uygun olsun, büyük ya da küçük olmasın” şeklinde konuştu.
Proje kapsamında ilk olarak 25 iş yerinde ön çalışma yaptıklarını söyleyen Özer, bilgilendirme formu hazırlandığını, daha sonra bu iş yerlerine giderek, buralarda çalışanların kullandıkları donanımların iş sağlığı ve güvenliğine uygunluğunu inceleyeceklerini ifade etti.
İşverene kişi başı 500 lira ceza uygulanıyor
İş Güvenliği ve Sağlığı Kanununa göre, uygun ve doğru kişisel koruyucu vermeyen işverene, çalıştırdığı kişi başına 500 lira ceza uygulandığını belirten Özer, şunları ifade etti:
“Bu kanun nisanda yayınlandı. Bu projede bir hedefimiz de iş müfettişlerini bu konuda bilgilendirmek. Bu proje kanunun uygulamasını kolaylaştıran ve yol gösteren bir proje. Uygun ve doğru kişisel koruyucu vermeyen işverene verilecek 500 liralık ceza çok caydırıcı. İşverenin iş güvenliği için yapacağı masraf, ödeyeceği cezadan çok daha az. İşverenler bilmelidir ki ceza ödemek önlemekten çok çok pahalı, önlemek hem ucuz hem insani, gelin paranızı bir defa harcayın.”
Özer, projeyi 2016 yılı sonuna kadar tamamlayarak, bir rapor hazırlayacaklarını da sözlerine ekledi.
Kaynak: Karar Haber